23 Nisan 2012 Pazartesi

oscarbad: Bazen kendini anlatabilmekte çaresiz kalırsın. Bek...

oscarbad: Bazen kendini anlatabilmekte çaresiz kalırsın. Bek...: Bazen kendini anlatabilmekte çaresiz kalırsın. Beklentini karşındakinin görmesini beklersin. Aslında, tüm bedeninle ruhunla anlatmak istediğ...
Bazen kendini anlatabilmekte çaresiz kalırsın. Beklentini karşındakinin görmesini beklersin. Aslında, tüm bedeninle ruhunla anlatmak istediğini anlatmana, hatta mecbur kalıp cümlelere dökmene rağmen karşındaki duvar gibi kalır. Çaresiz içine dönersin. Belki biraz yaralı, belki biraz küskün. Sonra vazgeçersin anlatmaya çalışmaktan. Sadece şunu unutma... Her duvardan sonra yeni bir duvar yok. Vazgeçme, çırpınma... Anlayan anlar, anlayan er ya da geç karşına çıkar.
SEN....
Sen ömrümde olmadığına inandığım değerlere Rastladığımsın.. Sen... Bulduğuma hâlâ inanamadığımsın... Sen gülücüklere herkesten fazla Layık olduğuna inandığımsın... Sen... Hayatım boyunca Belkide göremeyeceğim Değer verilmeye layık Tek sığınağımsın... Sen... Dostluğunun derinliklerinde Hala dibini bulamadığım, Sonsuz sevgi,saygı Dostluk bağımsın.... Sen... Yazılarla anlatılamayacak Yaşandıkça çoğalan Aşk pınarımsın... Sen... Sen... Sen... Sen benim günlerime anlam verecek Yaşanan anlara değer katacak Aldığım nefesi ballandıracak Hayat yolumdaki son durağımsın.....
Ben yoklugunun zehiriyle dirhem dirhem ölürken sen hangi kapıyı aralıyorsun kim bilir... Söylesene kimin şimdi gözlerine şiirler hediye ediyorsun? Kimin tesellisi oluyorsun onunda mı bahçesini tarumar edeceksin... Bir sevdayı daha mı vicdansızligina kurban edeceksin... Yazık çok yazık ve dilim sana değil sevdaya duyduğu saygı hatırına son kez söylüyor!!! Sevmiyorsan başka bir can daha yakma sakın... Aşkın ahını alma ..Beyaz Melek..
Sevgilini kaybederken ondan vazgeçmek için cesaret et. . . O seninse yeniden hayatına girir. O senin kaderindir! Ama yeni de bu geçmese senin hiç olmadı demektir. . .
Yanan bir mum misali ,erimek isterdim Gözbebeklerinin içinde,,Bütün Özlemlere inat,Adını anacağım hersaniye dudaklarımda,Yalnızlık bana çok yakıştı Biliyormusun?
Bir Beden büyük geldi ama,,seneyede giyerimm...
Günü benden uzaklaştıran saatlerce saydığım dakikalardan birinde yazmaya başladım.Başlamak bitirmeye teğet geçerken özlemeye saniyeler kaldı.Sadece aynı zamanı paylaşmak payımıza düşen.Saniyeler bitti.Özlemeye durdu teğet geçen bütün çizgiler.

Özlemek bitince hangi duyguya gelir sıra.Hayat menüsünde maliyeti düşük maneviyatı yüksek hangi duygu galip gelirde çarpar gözümüze.

Özlemek bitince zaman saklı bir duyguya ayarlar kendini.Görünmez olur rakamlar.Madden ne varsa utanır bitenin ardından gelmeye…Ağlamaya…

Özlemek bitince utanmalı mı insan.Yoksa ertelediği her ne varsa garip ya da doğal aklına geldikçe yazmalı mı acaba.Yazdıkça kararmalı mı gözbebekleri.Kara gözlerinden utanmalı mı.

Özlemek nasıl biter meleğim?

Mağlup olduğumuzu belli etmesekte galip kostümüyle “bitti” demek hangi menüde sunulacak önümüze.
Yükte hafif pahada ağır ne varsa çalacak mı zaman ? Biz yine seyirci rolünden kurtaramayacakmıyız kendimizi.

Zamanı dost ve kesin şifa bilmeli meleğim.Ertelenen bize kalmayan günlerde özlemek şahidimiz olmalı.

Bir mektuba başlamak zordur.Kalem bir türlü gelmez ele.Geldi mi gitmeyi ayıp sayar.Bırakamazsın.Yazdıkça ve yağdıkçaaktıkça ruhun kağıda kalabalıklardan hızla uzaklaşan hasretle gökyüzüne sarılan güvercinlere yoldaş olursun.Teslim edersin postacıya mektubunu emin ellere ulaştırsın diye..

Zor başladım bende mektuba.Ellerimle harmanladığım tütün renginde kağıtlara sardığım kelimelerimi harf harf çektim içime.Bırakırsın dediler.Dinlemedim.Şimdi ayıp olacak kaleme Gönül koyacak bu kağıtlar.Ruhumu teslim alan kağıtlar….

Zaman sabır şapkasıyla nasıl da dimdik karşımda.Posta servisi başüstü etmiş sabrı.Sana getireceği mektuplar darmadağın ruhumda göreceklerini duyacaklarını anlatsada bırakamıyorum kalemi.Postacı kapıda.Ruhumun bekçisi gelene kadar yazmaya devam edeceğim.

Okumak bir ruhu teslim almaktır meleğim.İyi bak emi.
Herşeyi ile sana adanmıştır…
Kalbimi sana emanet etsem korurmusun..? Dilimin ucundaki cennet, sevdamın sonundaki ÖMRÜM olurmusun..?Gel desem sana... Hiç birşey sorma, hiç birşey konuşma, sadece gel Gelirmisin..? Hadi desem yada..? Hiç birşey sormadan yine benimle yürürmüsün..? Sonu belirsiz.. Bakmasan, görmesen, duymasan beni günlerce... Aylarce belki... yine beni severmisin..? Gözden ırak olan gönülden uzak olurmuş derler ya... yanımda olup uzak olanlardansa, uzakta olup içimde olmayı becerebilir misin.?
Kalbimi sana emanet etsem korurmusun..? Dilimin ucundaki cennet, sevdamın sonundaki ÖMRÜM olurmusun..?Gel desem sana... Hiç birşey sorma, hiç birşey konuşma, sadece gel Gelirmisin..? Hadi desem yada..? Hiç birşey sormadan yine benimle yürürmüsün..? Sonu belirsiz.. Bakmasan, görmesen, duymasan beni günlerce... Aylarce belki... yine beni severmisin..? Gözden ırak olan gönülden uzak olurmuş derler ya... yanımda olup uzak olanlardansa, uzakta olup içimde olmayı becerebilir misin.?.
Özledim seni, sensizlige isyan edecek kadar..Senle en kötü anı sevecek kadar..Aklından geçeni bilecek kadar..Gözlerinde kendimi görecek kadar.. Bıkmadan sarılıp, saracak kadar..En acı dertlere gülecek kadar.. Öperken nefessiz kalacak kadar..Severken canını yakacak kadar.. Bir ömür seni sevecek kadar..Aşkınla kor gibi yanacak kadar..ÖZLEDİM SENi..!!
CANIM .......
YALNIZCA SENİ SEVMEK İSTİYOR... NEREYE VARACAĞINI BİLMEDİĞİM BİR YOLCU. GİBİ. KUŞLARIN KANATLARINI AÇIP ÖZGÜRLÜĞE SÜZÜLMELERİ GİBİ. ... YALNIZCA CANIM SENİ SEVMEK İSTİYOR... TARİFSİZ BİR AŞKLA SEVGİYLE SENİ SENLE YAŞAMAK DELİCESİNE SENİ SEVMEK İSTİYORUM... TATLI SICACIK BİR DUYGUYLA ...SEVMEK ... SEVMEK İSTİYORUM...... HANİ BİR YAZ GÜNÜ TENİNE VURAN GÜNEŞİN SICAKLIĞI GİBİ... SERİN BİR AKŞAMIN DENİZDEN ESEN RÜZGARININ İNSANININ İÇİNE İŞLEDİĞİ YOSUN KOKUSU GİBİ... ANLATAMADIĞIM BÜYÜK BİR SEVGİYLE CANIM YALNIZCA SENİ SEVMEK İSTİYOR....!!
Sen olduğunda “hiç” oluyordu her şey
Olmadığında önce şehir küsüyordu gözlerime
Ve sonra ben
Cümle âleme…
Bir gün, yukarıların soğukluğunu anlayacaksın
Düşe kalka doruklara tırmandığında
Kalabalıkların -aslında- ne kadar tenha olduğunu
Anlayacaksın
Bomboş bir odada yapayalnız kaldığında…
Mesela Âdem’in Hz Âdem olmadığını
Havarilerin çoktan öldüğünü
Yanındakilerin havari olmadığını anlayacaksın
Gölgene bastıklarında.
Tövbe
"Ben”i anlayacaksın…
Cehennemî ateşinin harını
Pervaneni yaktığında anlayacaksın.
Güneş batıda tel tel döküldüğünde
Bıldırcınlar öldüğünde
Sadece “Acı Su” tadı kalacak damağında
Elinde bir tutam şiir/im
Yüreğinde minicik bir kalem
Yemyeşil.
Gözlerimi anlayacaksın…
Geç kaldığında
Musiki sustuğunda bir şafak vakti
“Eksik Ezan” ı duyacaksın
Kulak kabartacaksın.
Belki de canın yanacak/ kim bilir
Sesimi anlayacaksın…
Ben Öldüğümde
“BİZ”i
Anlayacaksın... SES-SİZ
'' Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim,
Ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.
Dostluğuma değer biçmedim,sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.
Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim.
Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım.
... Ama hata insana mahsustur dedim.
Affettim, af diledim.
Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.
Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.
Belki de içten içe sinsice güldüler.
Ama asıl unuttukları şuydu;
Ben aldanmadım..!
Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar.
Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için,
Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.
Oysa ben hiç insan kaybetmedim.
Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..''
“Kendinizi başkasına anlatmayın..
Sizi sevenin buna ihtiyacı yoktur.
Sevmeyen de inanmayacaktır zaten…
Onun hayatında bir seçeneksen,
Onun senin bir önceliğin olmasına izin verme.
İlişkiler en iyi dengeli olduğunda yürür…
Uyandığında iki seçeneğin var…
Tekrar uyuyup bir rüya görmek, ya da uyanıp rüyanın peşinde koşmak…
Bize değer verenleri ağlatır, vermeyenler için ağlarız…
Bizim için hiç ağlamayacaklara değer veririz…
Garip ama gerçek…
Bir kez bunu anlasak değişmek için hiçbir şey geç değil…
Mutluyken söz, üzgünsen cevap, öfkeliysen karar verme…
Zaman nehir gibidir…
Aynı suda iki kez yıkanılmaz…
An’ı yaşa, geçen su bir daha gelmez…
Hep meşgulsen, hiç müsait olamazsın…
Hep zamanının olmadığnı söylersen, hiç zamanın olamaz…
Hep “yarın yapacağım” dersen, yarın hiç gelmez…“
Bir bavul dolusu cümle var defterimde.
Yara bandı tutmayacak kadar derin tümcelerim.
Sen yollarına yirmi dokuz harfle acı döşeyen birine,
"Yara"değilde, "Yâr" diyebilir misin?..
'İyi Akşamlar' diye gelecek bir mesajın müptelası değiliz mesala. Yada bir 'günaydın'. Bir mesaja göre değişmez herşey , sırf birisi iyi geceler demiyor diye değilde, sırf birisi iyi geceler diyor diye, benim iyi geçen gecelerimde olmadı hiç. Hele Günaydın kelimesini hiç düşünmüyorum bile , benim yıllardır günüm aydın olmuyor mesala .Sırf bir mesaja bakmıyor yani herşey , günüm aydın ama sensiz , iyi geceler ama sensiz olacaksa varsın günüm karanlık gecem kötü geçsin ne farkeder yani??
Basit biri değilim..! 
Gözlerimi kanatırcasına ağladığım gecelerim var! 
Ve kahkahalara sarılmış anılarım! 
Herkes kadar dertli, bazılarından fakir, çoğundan zenginim. 
Taşıdığım hayallerim, söylenecek şarkılarım, 
Paylaşılacak dostluklarım var.
Bilmeyene sevmeyi öğretecek kadar büyük bir kalbim, 
Gidene beddua edemeyen bir dilim var… 
Yüreğimi korkak büyütmedim! 
Kaybettiklerim;dağıttığım servetimdir…!
Bosa gecen Ömrümün
O kaderli günlerimin 
Yitip giden gencligim 
Hesabini kiim verecek

Yilar süren hasretimin 
Uykusuz gecelerimin 
Paramparca yüregimin
Hesabini kimm verecek

Yasanmamis yilarimin
Cile dolu her animin
Kaybolan umutlarimin
Hesabini kim verecek

Tatmadigim Sevdamin
Aklar düsen saclarimin
Olmayan yarinlarinlarim
Hesabini kim verecek

Kurdugum hayellerimin
Bombos kallan ellerimin
Mutsuz gecen günlerimin
Hesabini kim verecek
VE ŞİMDİ KELİMELER KADAR YALNIZIM 
BİR ODAM BİR BEN HAYATA KAPANMIŞIM 
BAŞLAMAK ,İSTİYORUM YA TEKRARDAN 
YA DA ÇEKİP GİTMEK VARMAK İSTİYORUM HAYALLERE…

ALDIĞIM NEFES KADAR ÜŞÜYORUM
VERDİĞİM SOLUK KADAR ACIYOR BEDENİM 
ŞİMDİ YALNIZIM BİR ODAM BİR BEN 
VE İÇİMDEKİ ACEMİ ŞAİİRİN 
BURUŞUK KAĞITLARDA GİZLİ SAKLI ŞİİRLERİ

KARANLIĞIN BUZ GİBİ GECELERİNDE
RÜZGARIN SESİNİ DİNLİYORUM PENCEREMDE
SESSİZLİK ÇIĞ GİBİ ÜZERİMDE
BİLİYORUM ÇIKMAZ OLAN
SONU OLMAYA N BİR YERE VARIYORUM

GİDİYORUM BİR HAYALLERİM BİR KAĞIDIM
VE BİR BEN BİR HAYAT İŞTE
ONUDA GÖTÜRÜYORUM
SONSUZ KERE

VE SONSUZ KERE ANLIYORUM
BEN YAŞAMIYORUM ASLINDA
ÖLÜM ARDIMDA SESSİZ ADIMLARDA
BELKİ HİSSETTİĞİM DUYGULARIMDA
YA ONA GİDİYORUM YA DA ÇÖZEMEDİĞİM
VARAMADIĞIM YOLLARA…..
IYI AGAC KOLAY YETISMEZ RUZGAR NE KADAR KUVVETLI ESERSE AGACLARDA O KADAR SAGLAM YETISIR
SUREKLI AYNI SEYLERI YAPARSAN HEP AYNI SONUCLARI ALIRSIN
HER SON BIR BASLANGICIN HABERCISIDIR AFFETMEK VE UNUTMAK , INSANLARIN EN BUYUK INTIKAMIDIR
RUZGAR OZUR DILESE DE DAL KIRILDI BI KERE

HAYATTA SILGIM HEP KALEMIMDEN ONCE BITTI KENDI DOGRULARIMI YAZACAGIM YERDE BASKALARINI YANLISLARINI SILDIM
yuregın oyle guzel kı onu ıncıtmelerıne sakın ızın verme,sıcaklıgını yıtır nede yoklugunu tek korkun unutulmak olsun unutana yazıklar OLSUN

22 Nisan 2012 Pazar

21 Nisan 2012 Cumartesi


Karşıma bazen gerçek yüzler , bazen sahteler çıktı ama olsun ben yine sadece hislerimle yaşadım.. Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim , ya da asla birini severken karşılığını beklemedim... , sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim.. Dostluğuma değer biçmedim , sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim... Sevdiysem sonuna kadar gittim,bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim... Bazen çok kırıldım , bazen belki de kırdım... Ama hata insana mahsustur dedim..Affettim , af diledim.. Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim..
Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.Belki de içten içe sinsice güldüler... Ama asıl unuttukları şuydu... Ben aldanmadım... Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar... Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için... Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için. Oysa ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar...
Boşver yaşı başı..gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver.şöyle atıp koyu grileri,siyahları sabahtan,sarı bir kaşkol atabiliyormusun boynuna ondan haber ver..koyma bir kenara yüregini,aç kapılarını,gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama,gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna..bilirim,yine yeşerecek bir çicek bulursun bir dalda,ama aklını kaybedecek kadar bir aşk varsa avuçlarında,bırak aksın yollarınaaaaa


Sessiz bir roman denizinde ,yırtık yelkenlerimi okşayan umut yelimsin
Eski bir kaç yapraktan , asırlık yaşamıma doğan tazeliksin
Virane şehrimin semalarına kanat çırpan gizemli kırlangıcım
Dağların yamaçlarına serpilmiş kızıl bedenim, kaybolacağım son nefesimsin
Ağlamaz sansınlar bu gözler , Göz bebeklerimde ışıldayan yağmur ormanlarımsın
Mutluğa uzanan yeni dunyalarda , uzak ufuklardan yüreğime akan güneşsin
Sen bedenimsin titrek sancılarla seni sensiz yaşadığım düşüm
Issız sokaklarda zifiri karanlığı yutan cigara ziftlendiğim voltamsın
Ne ahtım ne hevesim , damallarımla sevişen kızıl SEVDAMSIN

Hayat herkes için acı, çünkü benim boş yere dilediklerime sahip olmuş nice insanlar gördüm, onlar da mes�ut değil.
İnsanın en zor katlandığı duygu acımadır, hele hak edince.
Evlenme dâvaya benzer. Mutlaka memnun olmayan bir taraf vardır.
Yoksulluğun hüküm sürdüğü yerde ne utanma kalır, ne suç, ne namus, ne de ruh.
Güzellik, çoğu zaman kusurları gizleyen bir örtüdür.
Sevmek, bir başkasının hayatını yaşamaktır.
Bir anne yüreği, dibinde daima af bulunan bir uçurumdur.
Beklemesini bilenin her şey ayağına gelir.
Hiç kimse bir alışkanlığa veda etmek cesaretini gösteremez.

insanları ben seçerim,
Kafama göre takılır istediğimle muhattap olurum...
Kendime güvenirim, bunu sorgulayanı sorgularım...
Küçük şeylere takarım, olaycıyım...
Benimle oyun oynanmaz, mızıkçıyım...
....Hayat zordur bilirim ama bende kolay biri değilim...
Çocuklarla, çocuk kalmışlarla uğraşamam yol veririm
Ve de zekasından şüphe ettirenleri hayatımdan engeller silerim...
Herkes için mükemmeli değil
Ben sevdiğim için bana mükemmel geleni beklerim...
Ağır severim gerektiğinde masaya yumruğunu vuracak,
Saygı görecek, benim gözümde saygın olacak...
Benim için mantık en önemli şeydir, gerisi hoştur ama boştur...
Ben istemedikten sonra kim olursa olsun hiçtir...
Geçmişe takılmam mazi der geçerim...
Adımlarımda "kim ne der" diye düşünmem...
Basit kişilerle polemiğe girmem...
Bazı şeyleri asla affetmem...
Tutkularım wardır wazgeçmem...
Gidiyorsan eğer, çok özlesem bile dön demem...
Bazen çok severim ama söylemem...
Mütevaziyimdir, ukalalıkla ilgilenmem...
Yalan ve taktiklerle uğraşmayın, yemem...
Herkes haddini bilsin, dostlarıma laf ettirmem...
Artık kimseye kolay kolay güvenmem...
Bi daha güvenmedikçe sevmem...
Giden gider, kalan sağlar benimdir der yolumdan dönmem...agır gelıyorsa bunlar ,fırar serbest ustelemem

..eee Si ÖyLe Be hayat... Senin İçinde YuvarLanıp Gidiyoruz... Sayende BazeN ağLıyor BazeN güLüyoruz Durup Durup Kendimize SoruLar Soruyoruz , CevaBını BiLsekTe BiLmemeZLiğe Veriyoruz..Sen NasıLsın Be hayaT??? VaRmı Bize oynayacağın Yeni Bir oYun..Varmı Bize GösTerecek Başka BiR yoLun... YaDa SöyLe Ne Zaman GeLecek Senin Sonun..
__ڪےєηi____ڪےє√iyoяuм.
İnsanLarın Hep iki yüzü vardır.
...Biri içinde , Biri Dışında
ve çoğunun Tersi Düzüne Karışmış...
AMA BEN İÇİMEDE DIŞIMADA SUS'MAYI ÖĞRETTİM.. ÖyLe yetiştirdim
SADECE 'sus'uyorum terside düzüde aynı...NE HESABINI VEREMİYECEGİM BİR GÜNÜM OLDU NEDE VİCDANIMI LEKELEYEN BİR GEÇMİŞ NE HİSSETTİYSEM ONU SÖYLEDİM ONU YAŞADIM TANRIDAN BAŞKA HİÇ KİMSEYE BOYUN EGMEDEN KEŞKELERİM OLMADAN YAŞADIM... ASLA SEVMEDİGİM BİRİNE SENİ SEVİYORUM DEMEDİM,,,BİRİNİ SEVERKENDE KARŞILK BEKLEMEDİM..EVET DELİYİM ÇILGINIM BELKİ BİRGÜN YAŞLANACAM AMA ASLA BÜYÜMİYCEM.. HERŞEYE RAGMEN HERŞEYE İNAT ..G Ü L Ü Y O R U M..

HAYATI ISKALAMA LÜKSÜM YOK BENİM !
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına
inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat
olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve
yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme
yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.
Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya
hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı
neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile
karşılaşabilirsin.. İki ucu keskin bıçaktır bu işin.
Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her
zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi
halin cezanda indirim sağlamaz.
Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "Şunu
yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen
karşılığında mutlaka başka bir iddiayla
karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması
gerektiği gibi yaşadın. Özledin, içtin, ağladın,
güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın.
"Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur
aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine
Önce telefon numaranı unutacağım, sonra seni! Bu sana gönderdiğim son çiçekler...Gönül bahçemdeki tüm çiçeklerin hasadını yaptım.Papatya, sümbül, nilüfer, menekşe, sardunya, gelincik...Sevdiğin tüm dikensiz çiçeklerden bir demet yaptım.İster gözyaşlarınla kurut çiçeklerimi, hatıralarının arasında sakla...İstersen yeşert yüreğinin henüz taş bağlamamış bir köşesinde.Ya da koklamadan at gitsin! * Bu sana yazdığım son mektup...Kelimeler tükendi, mürekkebim bitmek üzere.İster oku satır satır ve her satırda kendini bul...İstersen hiç açmadan zarfı yırtıp at çöpe...Sen, masumiyeti yakmayı seversin... Mektubumu da yakabilirsin...Korkma, ateş bulmakta zorlanmazsın...Her harf, bir kibrit çöpüdür, kâğıdım benzin kokar...Satırlaşmış sevgilerin küle dönmesi, sadece bir elvedaya bakar.Yak gitsin! * Bu sana yazdığım son şiir...Ortadan kırıp attım yazdığım kalemi.Adı yok şiirin, kafiyesi yok. Çünkü sen yoksun şiirde. Sensizlik var.Her mısranın sonu soru işaretiyle bitiyor ve her soru seni bitiriyor bende. Bitiyorsun, bulamadığım cevapların arasında.Çöl ortasında, avuçlarıma yağan kar tanesi gibisin. Eriyip gidiyorsun, veda serinliği bırakarak dudaklarımda.İster oku şiirimi, mani tadında...İstersen ben okuyayım sana. Ama önce sustur ne olur şu içindeki sürekli gürültü yapan yaramaz çocuğu.Firar mı edecek, bırak gitsin! * Bu seni telefonda son arayışım...Bilirsin, aklımda tutabildiğim tek telefon numarası seninkidir... Bir de 118'i unutmam!Sesim kısık çıkarsa sana duyduğum heyecanımdandır.İstersen açma telefonu, çalar çalar susarım.Belki, meraklanır da kısa bir mesaj geçerim gecenin bir vaktinde cep telefonundan:"MRB.NBR?"Cevap göndermesen de olur. Aya en yakın yıldıza el salla pencerenden, yeter. Mesajın, telefondan önce ulaşır bana.Önce telefon numarandan başlayacağım seni unutmaya.Kararlıyım...Unutsam da, 118'e sormayacağım numaranı.Sen de benimkini unut gitsin! * Bu sana son doğum günü hediyesi...Aceleye geldi. Güzel paket yaptıramadım kusura bakma.Çamsakızı çoban armağanı işte. Ne olur hediyemi kabul et.Çok seveceğin, elinden hiç düşürmeyeceğin bir şey aldım...Ne mi?..Sapı sedef kakmalı ağaçtan yapılma eski bir el aynası!Baktıkça beni sana hatırlatır, üstelik yalnızlığını da paylaşırsın.Kıskanç olur aynalar...Yıllar sonra güzelliğini yansıtamadığını görürsen, hatırasını hiç düşünmeden kır gitsin! * Bu sana şarkılardan son fal tutuşum...Birlikte yaşanan yılların şerefine kaldırdığım son kadeh...Bu seni son arzulayışım...Son gelişim sana...Zilinde ayrılık melodisi çalan kapını ilk ve son kez çalıyorum.Bu, hüzün kadrajlı fotoğrafına son bakışım...Son gülüşüm, gözlerine...Son dokunuşum yokluğuna...Ve...Bu senin için aldığım son nefesim...İster tut...İster, bırak gitsin!
Bana durup durup gel deme
Maksadın beni görmek değil
Maksadın bana İstanbul'u göstermek
Bırak İstanbul'u Düşlerimde kalsın
Beyoğlu ben olmasamda aydınlık
Bana durup durup gel deme
Yolların bana aşktır artık
Ben bu garip yeryüzünde 
Garibansam suç benim mi 
Gece gündüz dertli dertli 
Geziyorsam suç benim mi 
Bir dostum yok sorulayım 
Sevdiğim yok sarılayım 
Kime kızıp darılayım 
Kimsesizsem suç benim mi Her gün yeni bir yangında hayatım 
Acılardan acılara sürgünüm 
Sende başlar sende biter isyanım 
Yalnızlıktan yalnızlığa sürgünüm Ateş olsan duman olsan kar etmez
Giden gider yollar geri getirmez
Bu talih de seni bana yar etmez
Ayrılıktan ayrılığa sürgünüm
Işık seçtim gözlerini gönlüme
Yorgan gibi çekip gittim üstüme
Kimliğimden adresimden kime ne
Sokaklardan sokaklara sürgünüm Değişen ben miyim öyle
Ben miyim eski sevdalara mendil sallayan
Şu eller
Şu gözler
Şu kalp benim mi yoksa
Ya şu gülen adam ben miyim? ..
Demek ki unutmuşum Ağaç ağaca benziyor artık
Deniz denize
Çiçek çiçeğe
Şiirler yazmıyorum artık bak
Gözlerinin güzelliğine...
İyi seni unutmuşum ! O senli yıllara bir çizgi çekip
Gönül defterini kapattım işte
Hasretle yanmaya değmezsin deyip
Gözümde yaşları kuruttum işte Şimdi bu pişmanlık bimem ki niçin
Kaybeden sen oldun yan için için
Unutmaz demişsin sen benim için
Aldandın sevgilim unuttum işte
Sevgisiz yanar mı sevda ocağı
Belliydi bu aşkın yok olacağı
Söndürdüm içimde o yanardağı
Yaralı gönlümü avuttum işte.. Saatler sabahı çalıyor yine
Bir gece lambası bir ben uykusuz
Kulağım hep senin ayak sesinde
Bir şu kaldırımlar bir ben uykusuz Yaralı yüreğim her an pusuda
Şafakla dönersin hani olur ya
Şimdi bütün şehir derin uykuda
Bir şu yaralı gözler bir ben uykusuz Bir tek o şahitti son akşamında
Yeniden yanarım her yanışında
Ben gibi kimsesiz köşe başında
Bir sokak lambası bir ben uykusuz
Nöbetteyim sokaklarda
Gözlerim hep şafaklarda
Sense benden uzaklarda
Bir gece bekçisi bir ben uykusuz.

20 Nisan 2012 Cuma

sac dokulmelerıne kesın cozum 5 parca programı ıle dokulen saclarınızıda gerı kazanacaksınızhttp://3ee19j43bpr7rk65l1ofjdqp5o.hop.clickbank.net/?tid=GOGLE
moleswarts la cılt lekelerıne ,sıgıllere ve yaglara son deneyın sonuclarına ınanamıcaksınızhttp://13c95iw7qmj5lq6h37mqa6-dz3.hop.clickbank.net/?tid=GOOGLE

15 Nisan 2012 Pazar

7 gunde gobek yaglarınız erıtmede kesın cozum ınanamıcaksınız

http://5f1f1kxaoelxqk03n1nbkjpfmo.hop.clickbank.net/?tid=GOOGLE

9 Nisan 2012 Pazartesi

enfeksıyon hastalıklarına maya cozumu

<a href="http://456ba9t0dci7mpbftankcn6z5j.hop.clickbank.net/?tid=BLOG" target="_top">Click Here!</a>